5271 SAYILI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU’NUN 253. MADDESİ KAPSAMINDA UZLAŞMA / UZLAŞTIRMA

  1. Blog
  2. 5271 SAYILI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU’NUN 253. MADDESİ KAPSAMINDA UZLAŞMA / UZLAŞTIRMA
image description

5271 SAYILI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU’NUN 253. MADDESİ KAPSAMINDA UZLAŞMA / UZLAŞTIRMA

Uzlaşma kelimesinin sözlük anlamı ortaya çıkan uyuşmazlıkların barış içinde çözümlenmesidir. Bu kavram günlük hayatımızda bir çok yerde karşımıza çıktığı gibi, Türk Ceza Hukuku’nda da yer almaktadır. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında düzenlenen bazı suçlara ilişkin, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması kavramı düzenlenmiştir.

  • Hangi Suçlar UZLAŞMA Kapsamındadır?

CMK 253/1-a ve b maddesi gereği soruşturması ve kovuşturması şikayete tabi tüm suçlar UZLAŞMA kapsamındadır. Ayrıca şikayete tabi olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ceza Kanun’unda düzenlenen kasten yaralama (m.86 -86/3 hariç -m.88), Taksirle Yaralama (m.89), Tehdit (m.106/1), Konut Dokunulmazlığının İhlali (m.116), Hırsızlık (m.141), Dolandırıcılık (m.157), Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması (m.234), Ticari Sır, Bankacılık Sırrı Veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi Veya Belgelerin Açıklanması (m.239 – 4. Fıkra hariç) uzlaşmaya tabidir.

  • UZLAŞMANIN Uygulanmayacağı Durumlar Nelerdir?

Yukarıda belirtmiş olduğumuz “şikayete tabi tüm suçlar” için bazı istisnalar getirilmiştir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253 maddesinin 3. Fıkrasının son cümlesine göre “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez." Yani cinsel dokunulmazlığa ilişkin eylemlerde, şikayet şartı olsa bile UZLAŞMA aranmayacaktır.

Yine UZLAŞMA kurumunun uygulanmayacağı bir diğer husus ise, şüpheli ya da sanığın birlikte işlediği birden fazla suç olması ve bu suçlardan biri şikayete bağlı olup diğeri şikayete bağlı suç olmaması durumudur. Yani şüphelinin/sanığın işlediği bir suç uzlaşmaya tabi, diğeri değil ise burada UZLAŞMA hükümleri uygulanmaz. Ancak bu durumun da bir istisnası vardır ki o da; sanığın uzlaşmaya tabi olmayan suçtan beraat etmesi ve bu kararın kesinleşir, uzlaşmaya tabi suç yönünden Yargıtay bozması neticesinde yargılama devam eder ise UZLAŞMA hükümleri uygulanacaktır.

Uzlaşma hükümlerinin uygulanması için farklı şartlar gerektiren bir başka konu ise, şüphelinin/sanığın eylemi birden fazla kişiye yönelik olmasıdır. Örneğin şüphelinin/sanığın zincirleme hakaret suçunu işlediğini varsayalım. Burada Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/7 maddesi açıkça “Birden fazla kişinin mağduriyetine veya zarar görmesine sebebiyet veren bir suçtan dolayı uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, mağdur veya suçtan zarar görenlerin hepsinin uzlaşmayı kabul etmesi gerekir.”. Yani suçun mağdurlarının tamamının süpheliyle/sanıkla uzlaşmayı kabul etmesi şarttır. Aksi durumda uzlaşma hükümleri uygulanmayacaktır.

  • UZLAŞMA Soruşturma ve Kovuşturma Şartıdır.

Soruşturma aşamasında, iddianamenin hazırlanmasına kadar taraflara uzlaşma hususu sorulmalıdır. Uzlaşmanın kabul edilmesi ile Savcılık Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verir. Şayet uzlaşmaya tabi suça ilişkin Savcılık Makamı tarafından herhangi bir uzlaşma işlemi yapılmamış ise, bu sefer görevli mahkeme dosyayı, bağlı bulunduğu uzlaştırma bürosuna sevk edecek, uzlaşma sağlanır ise mahkeme DÜŞME kararı verecek, uzlaşma sağlanmazsa mevcut duruma gore karar tesis edecektir.

Ancak burada dikkat etmek gerekir ki, mahkemelerin UZLAŞTIRMA hak ve yetkisi yoktur. Mahkeme UZLAŞTIRMA işlemlerinin CMK’nun 253. Maddesinde belirtilen esaslarda uygulanması için daha belirttiğimiz üzere dosyayı UZLAŞTIRMA BÜROSU’na gönderir. Yani mahkemelerin kendilerinin yapacağı UZLAŞTIMA’nın hukuki bir geçerliliği olmayacağı kanısındayız. Çünkü yasanın emredici hükmüne gore UZLAŞTIRMA ancak UZLAŞTIRMA BÜROSU tarafından uygulanabilir.

  • İnfaz Edilen Dosyalarda da UZLAŞMA/UZLAŞTIRMA Uygulanabilir.

Kanunda açıkça bir yasak yoksa var olan kanunun geçmişe de uygulanması gerektiğidir. Usul kuralları derhal uygulanır. Ancak buradaki usul kuralları sanıklar lehine olduğundan TCK’nun 7. maddesi gereği UYARLAMA YARGILAMASI zorunludur. Hatta bu hususta Yargutay Ceza Genel Kurulu’nun bir kararına yer veriyoruz;

 

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu

Esas No : 2007/4-200 Karar No : 2007/219  İtirazname : 85443HÜKÜMLÜ


5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” biçimdeki kural uyarınca, olaya her iki yasanın ilgili tüm hükümlerinin karma uygulamaya yer verilmemek suretiyle tatbiki neticesi ayrı ayrı sonuçlar belirlenmesini ve bunların karşılaştırılmasını gerekli kılmaktadır. Ancak bu karşılaştırmada, hükmün tesisi aşamasında uygulanması gereken normlar esas alınacak, hükmün infazına ilişkin normlar değerlendirme konusu yapılmayacaktır. 
Yerel Mahkemece tüm suçlar yönünden, lehe yasa değerlendirmesinin duruşmalı yapılarak, hükümlünün hukuki durumunun incelenmesi zorunluluğu bulunduğundan, uyarlama yargılaması için duruşma açıldığında, öncelikle taraflar yargılamadan haberdar edilip, 5271 sayılı CMY’nın 253 ve 254. maddeleri hükümlerince, uzlaşma kapsamında yer alan suçlar yönünden, uzlaşma girişiminde bulunulacak, başarılı olunması halinde, uzlaşma koşullarına göre o davaların düşmesine veya koşulların varlığı halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilecek, bu şekilde uzlaşma kapsamındaki suçlarla ilgili uyuş¬mazlık sonuçlandırılacaktır. Uzlaşma girişiminin başarısız olması halinde ise, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesine göre, lehe yasa belirlenerek hükümlünün hukuki durumu hükme bağlanacaktır.
Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığının uzlaşma kapsamında yer alan suçlar yönünden, öncelikle uzlaşma hükümlerinin uygulanması gereğine işaret eden itiraz nedeni yerinde olup, bu yöne ilişkin itirazın kabulüne karar verilmelidir. 


SONUÇ : 
Açıklanan nedenlerle; 
1-Yargıtay C.Başsavcılığının ek kararın kesinleşmediğine yönelik (1) nolu itiraz nedeninin REDDİNE,
2- Kesinleşen kararlar bakımından da uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelik (2) nolu itiraz nedeninin KABÛLÜNE, 
3-Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 13.06.2007 gün ve 4984-5662 sayılı kararının kesinleşen kararlar bakımından uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağına ilişkin yasa yararına bozma isteminin reddine ilişkin bölümünün KALDIRILMASINA, 
4- Alaşehir Asliye Ceza Mahkemesinin 19.10.2005 gün ve 42-100 sayılı uyarlama hükmünün bu nedenle de yasa yararına BOZULMASINA, 
5-Dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcı¬lığına tevdiine 30.10.2007 günü oybirliği ile karar verildi.)

  • İnfazı Tamamlanmış Dosyalarda da UZLAŞMA/UZLAŞTIRMA Uygulanır.

Getirilen yasa değişikliğinin sırf usul hükümü olmadığı, maddi hukuka ilişkin yönü de olduğu, cezanın tamamen DÜŞMESİNE, ortadan kalkmasına yol açtığı düşünülürse, adli sicil kaydında 6763 Sayılı Yasa ile uzlaşmaya tabi suç kaydı olan örneğin basit hırsızlık TCK 141/1 olan biri de müracaat ettiğinde mahkemece dosyanın arşivden çıkarılıp UZLAŞTIRMA bürosuna gönderilmesi gerekir. Çünkü adli sicil kaydı, arşiv kaydı kişinin iş hayatını, özel hayatını, sosyal ve siyasal doğrudan ilgilendirir , kamuda işe girmesine, özel hayatta iş bulmasına , siyaset yapmasına engel olduğu gibi TEKERRÜR tehdit ve tehlikesi altında HAGB ve ERTELEME de mahrum kalma durumu da vardır.

PAYLAŞ: